Berlin - Zehlendorf

Berlin’in klasik seçkin yerleşim bölgesi olan Zehlendorf, bu büyük metropolün sakinlerini Wannsee Gölü ve Grunewald Ormanı gibi yazlık beldelere çekiyor – Havel Nehri üzerindeki doğal manzarasıyla Berlin’in en kibar bölgesinde konforlu bir malikane hayal etmeyen Berlinli neredeyse yoktur. Wannsee kıyısında yer alan ve uluslararası üne sahip yazarların düzenli olarak ağırlandığı Literarisches Colloquium Berlin’i ziyaret ederek güzel bir malikane görme fırsatı elde edebilirsiniz. Mak Liebermann’ın 1935’teki ölümüne kadar yaşadığı Wannsee’deki Max-Liebermann-Villa’da geçmiş zamanların ihtişamı hissedilebilirsiniz. Yakınlarındaki, görkemli bir malikâne, korkunç bir konferansa sahne olmuştu. Ocak 1942’de Wannsee Konferansı’nda Naziler, o zamana kadarki en mide bulandırıcı suça karıştılar: “Yahudi sorununun nihai çözümü (Holokost)”, yani Avrupalı Yahudilerin sistematik olarak katledilmesinin kararı burada alınmıştır.

Tavus kuşlarının doğal bahçeler, yapay kalıntılar ve masalsı bir şato arasında özgürce dolaştığı romantik cennet Pfaueninsel’e (Tavus Kuşu Adası) sadece feribotla ulaşılabilmektedir. Yüzücüleri ve tatilcileri cezbeden sadece Wannsee Gölü değildir: özellikle Nikolassee, Krumme Lanke veya Schlachtensee gibi küçük göller pastoral bir ortamda sakinlik sunmaktadır. Geleneksel çiftlik evleriyle müze-köy Düppel, sizi geçmişe bir yolculuğa çıkarır.
Potsdam’a giderken Berlin’in en güzel yerlerinden birini keşfedeceksiniz: Glienicke’nin klasik yazlık konutunda Lenné ve Schinkel, kalenin müthiş bahçesi sayılan parkı yaratmışlardır. Potsdam’a doğru uzanan ünlü Glienicker Köprüsü, 1989 yılına kadar geçilmesi mümkün olmayan bir sınırı teşkil ederdi. Bu köprü en çok, Soğuk Savaş sırasındaki meşhur ajan takaslarıyla bilinir.

Şehir merkezine daha yakın olan Grunewald’da Bauhaus tarzında inşa edilen Brückemuseum’da dışavurumcu sanatçılar topluluğu olan “Die Brücke”nin (Köprü) eserleri sergilenmektedir. Tiergarten’daki Kulturforum ve Mitte’deki Müze Adası’nın yanı sıra Dahlem’de ekseriyetle Asya sanatı koleksiyonlarına sahip müzeler ve Etnoloji Müzesi, Berlin’in en önemli sergi mekânları arasında yer almaktadır. Dahlem’de ayrıca Zehlendorf’a öğrenci ve genç bir yaşam tarzı getiren Freie Universitesi bulunmaktadır. Eski Doğu-Berlin’deki Humboldt Üniversitesi’ne alternatif olarak kurulan kampüs üniversitesi, Berlin’in güneybatısında pastoral bir konuma sahiptir. Lord Norman Foster tarafından tasarlanan ana binadaki yeni kütüphane “Berlin Brain”, çağdaş mimarinin büyüleyici bir örneğidir.